Rock Evertime
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.-.-.-.-.-.-.-.-DeSeNlİ DuYuLaR.-.-.-.-.-.-.-.-

Aşağa gitmek

.-.-.-.-.-.-.-.-DeSeNlİ DuYuLaR.-.-.-.-.-.-.-.- Empty .-.-.-.-.-.-.-.-DeSeNlİ DuYuLaR.-.-.-.-.-.-.-.-

Mesaj  ATHENA Perş. Haz. 17, 2010 7:29 pm

Hayatımda en çok zamanımı geçirdiğim yer, odam; kesinlikle karakterimi yansıtmıyor.İki yatak arasında kalan, ortasında boy aynası olan dolabım, çalışma masam , yatağımın mobilyası cırtlak pembe.(ben 8 yaşındayken almıştık) Kardeşimin pamuk prenses resmi olan yatak örtüsü , benim, koyu pembe desenleri olan açık pembe yatak örtüm ve son olarak küçük masa üzerinde duran takı masam mercan pembesi. Kısacası odamdan nefret ediyorum.Pembe renginden nefret ediyorum.
Ve şuan odamda bir adam var. Yatağıma oturmuş, birini bekliyor. Beyaza çalan pembe yatak örtümle siyah giysiler içindeki adam(daha çok genç diyelim)hoş bir tezat yaratıyor ve bu kadar kızlara özgü odada çok erkeksi ve gerçek görünüyor.
Odamın kapısında dikilmiş onu izlerken birden beni farketti ve ayağa kalktı.Kapalı perdeden süzen ışıkla sarı , gür saçları parlıyor, köşeli yüz şekli, bembeyaz teni, biçimli dolgun dudakları ve uzun boyuyla insanın nefesini kesecek kadar yakışıklı görünüyor ama beni en çok etkileyen gözleri.Koyu yeşil.Sanki iki tane zümrüt parçası gözlerinin şekline göre ayarlanıp takılmış gibi parlak ve canlı bir yeşil.
"Odan çok güzelmiş ama seni yansıtmıyor, pembeyi hiç sevmessin"dedi.Benim pembeden nefret ettiğimi nerden biliyor ki?Şaşkınlıktan cevap veremediğimi görünce devam etti.
"Seni bekliyordum" dedi ve hafifçe güldü.
"Beni mi bekliyordun? Sen kimsin?"
"Bunu al , oku , çöz ve bize gel, seni bekliyoruz, ait olduğun yere , seni sen yapan ruhun ve bedenin birleşimidir. Beden emirleri yerine getirir, ruh yönetir.Ruhunu dinle."dedi ve sislerle birlikte kayboldu.
Ne yani, öpücük yok mu? En azından güzel bir söz, küçük bir dokunuş.Tamam, yoksa yok, sana bayılan da yok zaten.
Terler içinde gözlerimi açtım ve etrafıma baktım. Sisler gitmişti , adam da gitmişti. Rüya görmüşüm. Bundan daha heyecanlı rüyalarım da olmuştu ama bu gerçekten çok etkileyiciydi.Yatakta doğruldum.O kadar sıcaktı ki bir kova soğuk su dökseler sesimi çıkarmazdım.Bunaldım ve örtüyü üstümden atmak için hareket ettim. Elimdeki sarı kağıdı gördüğüm anda içimi daha önce tatmadığım bir his kapladı.Aynı anda odamın şeker pembesi görüntüsü yerini sayamayacağım kadar kırmızı mumla kaplı koskocaman oda aldı.Tam karşımda , üstünde "FELİKA" yazan koskocaman duvar bana çok tanıdık geldi.Hayranlıkla duvarı süsleyen dans eden kadın figürlerini izlerken kulağıma bir ses geldi.Sesin geldiği yöne baktım ama hiç bir şey yoktu.
"Oraya değil buraya gel, bize yardım et" dedi ses, ses yalvarıyordu. Etrafımda döndüm ve bir şeyler görmeye çalıştım ama sadece kırmızı mumlarla aydınlanan sisli bir oda vardı.
Her yeri sis kapladı ve yeniden odama döndüm. Gerçekten yaşamış gibiydim. Belki de yaşamıştım.Kendime geldikten sonra elimdeki buruşmuş sarı kağıdı açtım.En üstteki "V" harfi ile "N" harfinin yarısı alınmış ve birleştirilmiş şekli gibi görünen değişik şekle baktım.Sonra bakışlarım alttaki şiire kaydı.

Sessiz bir gecede kumsalda
Gecenin koyu mavisinin inadına
Parlak kırmızı beliriyor
Sıcak, kırmızı mum parla
Ateşin dans yapsın tutkuyla
Keskin , buz korku kılıcı
Erisin yoğun ısıyla
Denizin toprakla birleştiği yerde
Hayat verenin güce kavuştuğu yerde
Güneşten bir parça altında, bekliyoruz


Birden içime çok güçlü bir his doğdu ve sabah saatin 5 buçuğu olmasına aldırmadan üstüme günlük bir şeyler giyinip yavaşça evden çıktım. Ben, cesaret denilen şeyden olmayan ve aşırı mantıklı olan ben nasıl olurda gizlice evden şeye gidiyorum.Şeye , sahi ben nereye gidiyorum ? Bu soruya cevap veremeden komşumuz Yeşim Teyzenin kokusunu aldım ve asansörün karanlığında bir süre bekledim.Bir dakika onun kokusunu aldım.Ama nasıl? Kafayı yiyorum herhalde.Gittiğini anladıktan sonra asansörün kapısını açıp siteden dışarı çıktım.Zihnimin'ben ne yapıyorum?, nereye gidiyorum?' gibi sorularına aldırmayan kalbim beni yönlendiriyordu. Etrafta köpek var mı diye baktım.(neden olduğu bilmesem de oldum olası köpeklerden korkmuşumdur)Karşı apartmanın birinci katındaki balkona asılmış giysiler hafif nemli. Yeşil gömleğin üst cebinde yanlışlıkla unuttukları, çamaşır makinesinde yıkanmış kağıt paranın ucu görünüyor , sitenin iki büyük ağacından birinin sağ dalında 20 santimlik örümcek ağı,sitenin sağ tarafında kalan beyaz küçük evin perdesinde oje lekesi.Her yeri görüyorum. Bütün bu olanaksız şeyleri bir kenara iterek ilerledim.İlerlerken bir yandan da kağıttaki şiiri yorumlamaya başladım.....





okulda bir boş derste canım sıkılınca başladığım bir metin
ATHENA
ATHENA

Mesaj Sayısı : 46
Nerden : KaYı tÜrKlErİnDeN !
Ruh hali : .-.-.-.-.-.-.-.-DeSeNlİ DuYuLaR.-.-.-.-.-.-.-.- Ac1010
Kayıt tarihi : 16/06/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz